AFAD kahramanları ilk görevlerinde enkaz altında kalanlara yeni bir soluk getirdi.
Erzurum Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü’nde görev yapan 6 kadın arama kurtarma teknisyeni, ilk görevleri olan 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde çok sayıda insanın enkazdan kurtarılmasına yardımcı oldu.
Yaklaşık 6 ay önce kentte eğitimlerini tamamlayarak göreve başlayan Buse Gül Çayırlık, Çağla Kırık, Esmegül Ünsal, Elif Tüm, Dilan Ontaç ve Esra Dübüş, açıklanan depremlerin ardından Erzurum’da 80 kişilik ekiple Hatay’a gitti. “yüzyılın felaketi” olarak.
Arama kurtarmadaki ilk görevlerinde cesurca enkazın altına girip çok sayıda insanı kurtaran kahramanlar şehre geri döndü.
Kadın arama kurtarma grubu, ilk görev yerleri olan deprem bölgesinde yaşadıklarını anlattı.
Arama kurtarma grubundaki Esra Dübüş, gazetecilere daha önce hemşirelik yaptığını söyledi.
“Yemek yemek ve dinlenmek aklımıza hiç gelmedi”
Dübüş, insanlara yardım etmeyi bir misyon değil, hayata gelme hedefi olarak gördüğünü söyledi.
“Masa başı birçok işi kadınlara yakışır görüyorlar ama ben yerde çalışıp hayat kurtarmayı tercih ediyorum. Elimizden geldiğince ekip arkadaşlarımızla her türlü enkaza ve yardım taleplerine ulaşmaya çalıştık. Gecelerimizi 1 saat mesai ile geçirdik. Uyku ve hatta dinlenme.Yemek,dinlenme vs. hiç düşünmedik.Her binadan sesler geliyordu.Kendimizi düşünmemize gerek yoktu.4 aylık hamileydim,olmasına rağmen hiçbir şekilde kendimi tutmadım. Bana ‘geride kal’ ve ‘yapma’ diyenler oldu. Düştüğü durumlar oldu.”
Enkazda çok yüksek bir binanın alt katında bir canlı bulduklarını ifade eden Dübüş, kadınlar olarak deprem bölgesinde büyük cesaret gösterdiklerini söyledi.
Esmegül Ünsal, Elazığ depreminin enkazında canlıların olduğunu gördükten sonra bu mesleği seçtiğini belirtti.
“Orada olmamız güzel bir sonuçtu, bayanlar her şeyi yapabilir”
Depremin ardından hızla yola çıktıklarını ve enkazda çalışma başlattıklarını belirten Ünsal, “Yaşamak bizim için gerçekten çok zordu. Oraya vardığımızda hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildi. Etraf karanlık, insanların duyguları. ve niyetler ağır basıyor, onlara koşmak zorunda kalıyorlar. Altta o kadar çok can var ki ‘kurtarın’ diye bize bağırıyorlardı. Biz de enkaza formda koşmaya çalıştık. Canlı yakalanmaya uygun olmayan insanlar da vardı. Orada olmamız güzel bir sonuçtu. Özellikle bu meslekte kadınlar her şeyi başarabilir, daha keyifli başarılara imza atabilirler.”
Dilan Ontaç da insanlara yardım etmeyi çok sevdiğini ve bu nedenle iş hayatına başladığını ifade etti.
“Sesimi duyabiliyorsan, bir yere üç kez tıkla.” Ontaç, kendisine seslendiklerini ve bunun üzerine seslerini aldıklarını söyledi. Duygulandım.” dedi.
Elif Tüm, eğitimlerdeki durumların gerçek hayatta karşılaştıkları durumlardan çok farklı olduğuna dikkat çekerek, “Olaya tepki süremiz, üzülmek ya da ortama alışmak gibi değildi. Sanki aynı şeyleri paylaşıyor gibiydik.” Oradaki insanlarla hislerimiz çok kötü durumdaydık. “Sesi dinleyip canlıların tam olarak nerede olduklarını tespit ettik ve ekipleri yönlendirdik. Çok zaman bulabilirsek kendi başımıza yaptık.” diye konuştu.